Monday, September 05, 2016

Maksimum Gelişmiş Ücretlendirme

Bu yazının amacı “Bir çalışanın çalışmasının karşılığı olan bedel nasıl ayarlanmalıdır?” sorusuna pratikliği ikinci planda tutarak, teorik en doğru cevabı bulma üzerine bir yaklaşım sunmaktır.

Cevaplanması gereken ilk soru “Ücret (Maaş)  ne için verilir?” sorusudur? Maaş yapılan bir iş karşılığında verilir.Varsayalım şirkete bir muhasebeci alındı. Görevi muhasebe işlemleridir. İşlemleri sıralayalım. Fatura kesmek, stokları güncellemek, ödenmemiş evrakları takip etmek vb. Liste uzayabilir. Muhasebecinin yaptığı işlere A,B.C... diyelim.

Sabit Maaşlı Geleneksel Sistem
Muhasebeci A,B,C için para almaktadır. Diyelim bir ay B işini hiç yapmadı. Maaşı sabit olduğu için yapmamış olduğu B işi için de para alacaktır. Diğer bir ayda A işini 2 kat fazla yaptı. Bu maaşını arttırmayacaktır. Yada bir  D, F, E, İ iş kümesi ile yüzleşti ve onları da icra etti. Bunun da karşılığı olmayacaktır.

Daha Gelişmiş Bir Yaklaşım

O halde teorik olarak muhasebeci çalıştığının tam karşılığını alamamaktadır. Çalıştığının tam karşılığını alması için yaptığı iş ölçülmelidir. Biz burada olağanüstü bir olaydan bahsediyoruz. Bir elektrik sayacının harcanan elektriği ölçtüğü gibi, bir çalışanın çalışmasının ölçülmesinden bahsediyoruz. O halde soyut bir “çalışma ölçüm mekanizması” hayal edelim. Bu korkunç gelişmiş sistem bir şirkette kurulduğunda, şirketteki her çalışanın ne iş yaptığını, ne kadar süre bir işi yaptığını otomatik olarak algılayıp kaydeder. Bunun nasıl olacağını düşünmeyin, yalnızca olduğunun düşünün. Bu soyut düşünce bize pratik anlamda bazı kazançlar sağlayacaktır. Biz otomatik olarak ölçemediğimiz çalışma zamanlarını manuel olarak ölçüp kaydettiğimizde  doğru sonuca yaklaşacağız.

Sistem öyle gelişmiş olabilir ki  birisi sekreter yokken bir telefona cevap verdiğinde sistem onun hanesine bunu ekler. Yada bir yere mal yüklenirken kim buna destek verirse sistem destek verenlerin işle ilgili veritabanlarında ilgili alanlara gerekli kayıtları yapar.

Bu durumda ay sonunda şöyle bir rapor çıkar:
Muhasebeci A=2132, B=1194, C=3214 dakika. +F=78 dakika ki buradaki F işi normalde sekreterin telefona bakma işidir ancak muhasebeci de o veya bu şekilde telefonlara cevap vermiştir yani 78 dakika sekreterlik yapmıştır. İşte buna göre her bir işin birim zamandaki ücretine göre maaşlar ödenir.

Burada çalışanların orada bulunmasından doğan sabit bir taban maaşı unutmayalım.

Yani :

Toplam Maaş = Sabit Maaş+(A İşi Birim Zaman Ücreti) x Zaman + (A İşi Birim Zaman Ücreti) x Zaman+...

İşte bu “Maksimum gelişmiş  ücretlendirme nasıl olmalıdır” sorusuna muhtemel cevaplardan biridir.

Bu sistem ne çalışanı korur ne işvereni üste çıkarır. Tamamen yapılan işin karşılığının alınması ve iki taraflı hakların ihlalinin minimize olması için bir yaklaşımdır.
18 Haziran 2006, pazar 30 dakika elle....

Burada not edilmesi gereken bir nokta, şu an internet tabanlı freelance işlerde, buna yakın bir düşüncenin uygulanmasıdır. Freelance iş veren site, işi yapana saat ücreti öder. Saat ücreti, işi yapanın tecrübesi ve işe göre değişir. İşi yapan, bilgisayarına bir program kurar, bu program zamanı ölçer. Örneğin youtube veya facebook açıksa açık olduğu müddet zamandan düşer. Ve bir web kamera on dakikada bir bilgisayar başındakinin çalıştığını gösteren resim çeker ve kaydeder.



No comments: